Hizmetlerimiz
Hizmetlerimiz

Tüm iş süreçlerinize değer katan danışmanlık, mali müşavirlik ve denetim hizmetlerimizle yanınızdayız.

Danışmanlık Hizmetleri

Değişen koşullara hızla uyum sağlamak için stratejik yönetim, kurumsal finansman ve uluslararasılaşma gibi konularda özel çözümler üretiyoruz.

Mali Müşavirlik Hizmetleri

Finansal tabloları düzenliyor, beyanname süreçlerini yönetiyor ve AR-GE/Teknopark projelerinizi destekleyerek mevzuat yükünüzü üstleniyoruz.

Denetim Hizmetleri

Faaliyetlerinizi ulusal ve uluslararası standartlarda inceliyor, riskleri öngörüyor ve şeffaf raporlamalarla işletmenizi güvence altına alıyoruz.

Mindback
Hizmetlerimiz hakkında detaylı bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz!
Şirket türü tercihi, iş modelinizin ihtiyaçları, sermaye miktarınız, ortaklık yapınız ve yasal yükümlülükler gibi kriterlere göre belirlenir. En yaygın şirket tipleri arasında Şahıs Şirketi, Limited Şirket (Ltd. Şti.) ve Anonim Şirket (A.Ş.) yer alır. Şahıs şirketleri kuruluş maliyetleri ve bürokrasisi düşük ancak sorumluluklar daha geniştir; Limited şirketlerde sorumluluk, şirket sermayesiyle sınırlıdır ve ortak sayısı esnektir. Anonim şirketler ise daha yüksek sermaye gerektirse de yatırımcı çekebilme, hisse devri ve geniş ortaklık yapısı bakımından avantajlıdır. Danışmanlık alarak iş hedeflerinize ve büyüme planlarınıza en uygun şirket türünü seçmeniz önerilir.
Alış ve Gider Faturalarınız, öncelikle içerisinde olduğunuz sektörle yani faaliyet alanınızla alakalı ve ölçülü olmak şartıyla kabul görmektedir. Bunun yanında, işletmeniz bünyesinde ticari faaliyetini sürdürürken yapacağınız giderleriniz de bunlara dahildir. Şöyle ki, al-sat yapan bir firmaysanız kısaca stok yoğun çalışıyorsanız, stoklarınızın sayımı sonucu ulaşılacak fiili sayım ile yapılan ticarette kullandığınız ürünler arasında sapma olmayacak şekilde alımlar gerçekleştirebilirsiniz. Bununla beraber, siz dahil işyerinizde 16 kişi çalışıyorsa, bu kişilere sağlayacağınız yemek harcamaları ile giyim giderleri ve sigorta maliyetleri kabul edilebilir. İşletmenizi ziyaret edenlere sunacağınız temsil ve ağırlama giderleri, ölçülü olmak kaydıyla gider yazılabilir. Peki neler kabul edilmez, en basit anlatımla, güvenlik şirketi değilseniz, köpek mamasını gider yazamazsınız. Bir fuara gittiyseniz burada oluşacak maliyetleriniz kabul edilir ancak bunun dışındaki konaklamalarınız ticari ilişkilerinizle alakalı değilse, kabul edilmez. Bu kapsamda işinizle ve sektörünüzle alakalı şekilde değerlendirebilirsiniz.
Türkiye’de işletmelerin vereceği beyannameler, faaliyet alanı ve şirket türüne göre değişmekle birlikte temel olarak KDV Beyannamesi, Muhtasar Beyanname, Damga Vergisi, Geçici Vergi Beyannamesi (üç aylık) ve Kurumlar/Gelir Vergisi Beyannamesi (yıllık) öne çıkar. Beyanname türleri ile ilgili takvim, Gelir İdaresi Başkanlığı ve diğer kurumlar tarafından belirlenir. Döneminde ve eksiksiz verilen beyannameler ve bildirimler, cezai yaptırımlarla karşılaşmamak ve vergi yükümlülüklerini doğru yönetmek açısından hayati önem taşır.
E-Fatura; kağıt fatura yerine elektronik ortamda oluşturulup iletilen resmi belgedir. E-Arşiv ise fatura düzenleme zorunluluğu olmayan mükelleflere ve son tüketiciye kesilen faturaların elektronik ortamda saklanmasını sağlayan sistemdir. E-Defter, yevmiye ve defter-i kebir gibi kanunen tutulması zorunlu defterlerin dijital olarak oluşturulması ve saklanmasını ifade eder. Bu sistemler, veri güvenliği ve hız avantajı sağlarken, mevzuata uygun entegrasyon ve saklama yükümlülüklerini de beraberinde getirir. Yazılım ve mali müşavir iş birliğiyle E-Fatura, E-Arşiv ve E-Defter süreçleri kolayca yönetilerek kağıt kullanımının azalması ve denetim süreçlerinin hızlanması sağlanır.
İhracat süreci, satılacak mal veya hizmetin dış pazara uygun şekilde hazırlanması, gümrük prosedürlerinin tamamlanması, ihracat beyannamesi düzenlenmesi ve taşıma/lojistik adımlarını içerir. Malın teslimi ve karşı tarafın ödemesi bankalar aracılığıyla izlenir; yurt dışından gelen dövizlerin yurda getirilmesi ve gümrük beyannamesiyle eşleştirilmesi önemlidir. İhracat Bedeli Kabul Belgesi (İBKB), ihracat gelirlerinin kayda alınması ve vergi düzenlemelerinin takibi açısından kullanılan resmi bir belgedir. Kambiyo mevzuatına uygun işlemler yapılarak, ihracat gelirlerinin yasal sürelerde Türkiye’ye getirilmesi ve ilgili makamlara beyan edilmesi gerekir. Uzman desteği almak, süreçte olası hataları ve gecikmeleri önler. Ayrıca daha detaylı bilgi için Blog kısmındaki yazımızı okuyabilirsiniz.
Yurt içinde şube açmak için ticaret siciline tescil, vergi dairesi bildirimleri ve ilgili meslek odasına kayıt gibi işlemler yapılır. Şube, ana şirketin tüzel kişiliğine bağlı olarak çalışır. Ticaret Bakanlığında yapılan düzenlemelerle 2022'den bu yana Yurtiçinde yerleşik bir şirket, İrtibat Bürosu açamıyor, direkt şubeleşmek zorundadır. Yurt dışında şube veya irtibat bürosu açmak için ise o ülkenin ticaret mevzuatı ve yatırım teşvik politikaları dikkate alınmalıdır. Genellikle konsolosluk onayı, yerel vergi numarası ve ticari sicil kaydı gibi işlemler söz konusudur. İrtibat bürosu, genellikle ticari faaliyetten ziyade pazarlama ve iletişim amacıyla kurulur ve sınırlı faaliyet alanına sahiptir. Sürecin sorunsuz ilerlemesi için hem Türkiye’deki hem de faaliyet gösterilecek ülkedeki resmi prosedürler titizlikle takip edilmelidir. 
KOSGEB, Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeleri destekleyen bir kamu kurumudur. Yeni girişimciler, kadın girişimciler, AR-GE ve inovasyon projeleri gibi çeşitli programlar aracılığıyla farklı sektörlere finansman, eğitim ve danışmanlık desteği sunar. KOSGEB veri tabanına kayıt olmak, iş planı hazırlamak ve ilan edilen çağrılara başvurmak temel adımlardır. Destek başvuruları değerlendirilirken işletmenin faaliyet konusu, ölçeği, proje niteliği ve yenilik potansiyeli göz önünde bulundurulur. Onaylanan projeler; hibeler, faizsiz krediler veya geri ödemeli destekler şeklinde fayda sağlayabilir.
Genç Girişimci İstisnası, ilk defa iş yeri açan ve 29 yaşını doldurmamış mükelleflere yönelik Gelir Vergisi avantajı sunan bir düzenlemedir. İstisna kapsamına giren kişiler, 3yıl boyunca hangi yılda işletmesini kurduysa, o dönemdeki Gelir Vergisi Diliminin 2nci basamağı kadar (2025 yılı için 330.000 TL’ye kadar) kazançlarını Gelir vergisinden istisna tutabilirler. Bu sayede genç girişimcilerin iş kurarken karşılaştıkları mali yük azaltılır ve işletmenin ilk yıllarında nakit akışı rahatlatılmış olur. İstisnadan yararlanabilmek için faaliyet konusu, yaş sınırı ve diğer yasal şartların sağlanması gerekir. Uygulama, vergi dairesi bildirimleri ve mali müşavir rehberliğinde yapılmalıdır. Bununla birlikte işletmenin kurulduğu tarihten itibaren 1yıl boyunca Bağ-Kur Primi (bireysel sosyal güvenlik ödemesi) ödemesinden istisna sağlanır. 2025 yılı için ilgili tutar yaklaşık, 103bin TL'dir.

Gelir Vergisi, mükellefin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazançlar üzerinden artan oranlı bir tarife uygulanarak hesaplanır. Bu tarifede, gelir arttıkça vergi oranı da kademeli olarak yükselir. Gelirinizi ilgili dilimdeki orana göre beyan edip verginizi tahakkuk ettirmeniz gerekir. Her yıl güncellenen bu tarifeye göre, gelirinizi ne kadar yüksek beyan ederseniz o oranda daha yüksek vergi ödemeniz söz konusudur. İlgili oranlar her yıl, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu 103üncü maddesinde yer almaktadır ve Yeniden Değerleme Oranında güncellenmektedir.


Sosyal Güvenlik Primi, bireylerin çalışmış oldukları süre boyunca gerek kendi maaşlarından kesilen gerekse işverenden kesilen primler şeklinde ödenmektedir. Bu primler, sağlık, analık, malullük, emeklilik, işsizlik gibi kesintilerin bütünüdür. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, belirli dönemlerde işsizlik ile mücadele kapsamında işverenlerin üzerindeki yükü azaltmak maksadıyla, çeşitli SGK Prim Teşvikleri yayınlamaktadır. Gerek imalat sektöründe, gerekse teknoloji ve ARGE bölgelerinde bu teşvikler devam etmektedir. Genel hatlarıyla yorumlamak gerekirse, Çalışma Bakanlığının her yıl belirlediği, Asgari Ücret ile Tavan Ücret arasında bulunan Prim Brüt tutarları üzerinden %38 oranında kesinti yapılmaktadır. Bunun %15’i işçiden, %23’ü işverenden kesilmektedir ve her ay sonu Çalışma Bakanlığına bankalar aracılığıyla ödenmektedir. Ödenen İşçilik Maliyetleri, ilgili dönemde gider yazılarak, işletme maliyetlerinde giderleştirilip vergiden düşülebilmektedir.
Bir de işverenler için ödenen sosyal güvenlik primleri bulunmaktadır. Bunlara Bağ-Kur denilmektedir. Burada da yine işverenin belirleyeceği prim üzerinden %34 oranında bir ödeme yapılmaktadır. Eğer işveren bir ücret beyanında bulunmazsa Asgari Ücretin %34’ü oranında bir ödeme yapmaktadır. Her ay bu tutarları ödedikçe, Yıllık Gelir Vergisinde kazanç olması durumunda, vergi matrahından düşebilmektedir. 2025 yılı itibariyle en düşük Bağ-Kur Primi 9bin TL civarındadır.
İşçiler, sigortaları ödendiği müddetçe sağlık hizmetinden faydalanabilmektedirler. İşverenler de Bağ-Kur Primlerini ödediği müddetçe sağlık hizmetlerinden faydalanabilmektedirler.

Türkiye'de yerleşik bir firmanın, yurtdışındaki bir işletmeye yine yurtdışında faydalanabileceği şekilde sunabileceği hizmetler, %80 Gelir ve Kurumlar Vergisi İstisnasına tabidir. Örneğin, bir yazılım şirketisiniz, İstanbuldaki merkez ofisinizden Lüksemburgda bulunan bir şirkete, sözleşme kapsamında aylık olarak belirli saat yazılım hizmeti sunuyorsunuz ve bu yazılım hizmetine karşılık aylık düzenli olarak faturanızı kesiyorsunuz ve fatura bedeli Türkiye'deki Ticari Hesabınıza döviz cinsinden ya da Türk Liras cinsinden ödeniyor diyelim. Bu durumda yıllık Gelirinizden, tüm maliyetleriniz düştükten sonra oluşan kazancınızın %80'i istisnadır. Eğer Türkiye'deki şirketinizde hem yazılım hem de danışmanlık hizmeti veriyorsanız, bu kez maliyetlerinizi yazılım ve danışmanlık olarak ayrıştırmanız gerekiyor. Yurtdışına sunduğunuz hizmet esnasında oluşan maliyeti tam olarak belirlemiş ve rapor etmiş olmalısınız. Bunu hem doğru maliyet ve vergi istisnası hesaplaması için hem de gelecek dönemlerde idarenin olası incelemelerinde doğru raporlamaları sunabilmek adına yapıyoruz. Bunun yanında hangi ülkeye hizmet verirseniz verin, Türkiye'de yerleşik olmayan ve Yurtdışında faydalanılacak bir hizmetin sunulması durumunda, KDV'den istisna şekilde fatura düzenlenmektedir.
Kurumlar Vergisi, yıllık ticari kazançlar üzerinden uygulanır ve belirli teşvik, indirim ve istisnalarla mükelleflere avantajlar sunulur. Ar-Ge, kalkınmada öncelikli bölgelerdeki yatırımlar veya ihracat kazançları için oran ve matrah indirimleri öngörülebilir. Ayrıca, teknoloji geliştirme bölgeleri ve serbest bölgelerdeki kazançlar için de muafiyetler mevcuttur. Şirketlerin bu tür teşvik ve istisnalardan faydalanabilmesi için yasal şartları yerine getirmesi ve belge düzenine dikkat etmesi gerekir. Bunlarla alakalı kapsamlı bilgi için bizlerle iletişime geçebilirsiniz.
Binek araç satın almak, uzun vadede varlık sahibi olmayı sağlarken, taşıt kredisi maliyetleri ve amortisman giderleriyle ilgilenmeyi gerektirir. Kiralama yöntemi ise peşin sermaye ihtiyacını azaltır ve vergi matrahında gider yazılabilen düzenli kira ödemeleri sunar ancak araç mülkiyeti edinilmez. Tercih, işletmenin nakit akış durumu, vergi avantajları, araç kullanım süresi ve yönetim stratejisine göre belirlenmelidir. Buna karar verirken bir de 7194 sayılı Kanunu da dikkate almamız gerekiyor. Hangi tutarın aktife kayıt edileceği, ne kadar tutarın Kanunen Kabul Edilmeyen Gider olduğu, ne kadar tutarda Araç Kirasının direkt gider kabul edildiği gibi unsurların tüm detayı ilgili yasa da yazmaktadır. Genel hatlarıyla araçlara yapılacak her türlü harcamalarda %70 gider yazılıp, %30 gider yazılamamaktadır. Şayet Araç alım satımı ya da Araç Kiralama işiyle uğraşmıyorsanız, teferruatı biraz fazla, profesyonel bir şekilde muhasebecinizden destek almanız menfaatinize olacaktır.
Sosyal medyada içerik üreterek gelir elde edenler için getirilen bazı vergi kolaylıkları ve istisnalar söz konusudur (örneğin, belirli bir limit altındaki kazançlardan vergi muafiyeti). Bu kişilerin vergi dairesine kayıt olması, gelirlerini beyan etmesi ve gerekli koşulları sağladığında istisnalardan faydalanması önemlidir. Sponsorluk, reklam ve bağış gibi gelir kaynakları düzenli takip edilmelidir. Yeni dijital vergi düzenlemeleriyle, içerik üreticilerinin de finansal kayıtlarını profesyonelce yönetmesi beklenmektedir. Gelir Vergisi Kanunu 318 Sayılı Genel Tebliğ, ilgili tüm süreçleri ve detayları barındırmaktadır. Sormak istediğiniz konularda bizimle iletişime geçebilirsiniz.
TEKMER (Teknoloji Geliştirme Merkezi), KOSGEB bünyesinde işletmelerin AR-GE, inovasyon ve girişimcilik faaliyetlerini destekleyen merkezlerdir. Teknoparklar (Teknoloji Geliştirme Bölgeleri) ise 4691 sayılı kanun kapsamında kurulup üniversite, araştırma kurumu veya sanayi iş birliğiyle yeni teknoloji ve yazılım geliştirilmesini teşvik eder. TEKMER’ler KOBİ ve start-up odaklı projelerde KOSGEB desteklerini ön plana çıkarırken, teknoparklar büyük ölçüde vergi teşvikleri ve akademik iş birlikleri üzerinden avantaj sağlar. Her iki yapı da girişimci şirketlerin büyüme ve inovasyon süreçlerini hızlandırmak için farklı teşvik ve destek mekanizmaları sunar.
4691 sayılı Kanun; yazılım ve AR-GE faaliyetlerinin yürütüldüğü teknoparklardaki firmalara kurumlar veya gelir vergisi muafiyetinden, personel stopaj desteğine, KDV istisnasından gümrük vergisi muafiyetine kadar çeşitli ayrıcalıklar tanır. Ayrıca bu kanun, şirketlere altyapı hizmetlerinden üniversite-sanayi iş birliğine kadar geniş bir ekosistem sunarak inovasyonu ve yüksek katma değerli üretimi teşvik eder. Bu sayede teknopark bünyesindeki girişim ve işletmeler, maliyetlerini azaltarak uluslararası rekabette avantaj kazanırlar.
5746 sayılı Kanun, AR-GE veya tasarım merkezlerinde çalışan personel ücretlerinin belli bir kısmının gelir vergisi stopajı ve SGK prim desteği gibi kalemlerde indirimler sağlar. Ayrıca AR-GE veya tasarım projelerine yönelik harcamalar vergi matrahından indirilebilir veya ek teşviklere tabi olabilir. Bu kanun, firmaların yenilikçi ürün ve hizmetler geliştirmesi için önemli ölçüde maliyet avantajı ve rekabet gücü kazanmalarına yardımcı olur. Sitemizde yer alana Blog bölümündeki yazımızı ayrıca incelemenizi tavsiye ederiz.
Teknoloji Geliştirme Merkezleri (TGM), teknoparklar ve TEKMER gibi AR-GE ve inovasyon ekosistemlerinde, ilgili kanunlara (örneğin 4691 ve 5746) dayanılarak personel ücretlerinde stopaj indirimi, SGK işveren prim desteği gibi teşvikler uygulanır. Firma, faaliyet türüne ve mevzuattaki şartları sağlamasına göre bu indirimlerden yararlanır. Böylece işletmeler, yüksek nitelikli personel maliyetlerini düşürerek proje geliştirme süreçlerini hızlandırabilir ve daha rekabetçi hale gelirler.
Teknoloji Geliştirme Bölgelerine (TGB) kabul edilen projeler genellikle yazılım ve AR-GE kapsamındaysa, o alanda sunulan hizmetler KDV’den istisna tutulabilir. Ancak bu istisna, kabul tarihinden sonra gerçekleştirilen ve bölge içerisinde yapılan yazılım veya AR-GE faaliyetleri için geçerlidir. Sürecin kesin uygulaması ve kapsamı, proje tanımının uygunluğuna, patent ve eş değer belgenizin durumuna ve yasal düzenlemelere bağlıdır. Kabul edildiğiniz günden itibaren işlem bazlı değerlendirme yapılarak KDV muafiyetinden yararlanabilirsiniz. Bu noktada bizlerle iletişime geçebilirsiniz, süreçlerinizi birlikte değerlendirebiliriz.

3 Şubat 2021 tarihinde 31384 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan, 7263 Sayılı Kanunda, Madde 6 ile 4691 sayılı kanuna Ek Madde eklenmiştir. Bu karar, 16 Aralık 2023'de 32401 nolu Resmi Gazete ile 7953 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararıyla güncellenerek yayınlanmıştır. Buna göre, Ar-Ge İndirimi ve Teknoloji Geliştirme Bölgeleri kazanç istisnası kapsamında; Yıllık beyanname üzerinden yararlanılan indirim tutarı 2.000.000 Türk lirasına, Bu tutarın pasifte geçici bir hesaba aktarmaları gereken oranı %3'e, Bu kapsamda aktarılması gereken tutar yükümlülüğü sınırı, yıllık bazda 100.000.000 Türk lirasına çıkarılmıştır.

Şayet, TGB ya da Tekmer bünyesinde faaliyetteyseniz, Yıllık Kurumlar Vergisinde, gerek ARGE İndiriminiz gerekse Teknokent Kazancınız 2milyon TL'yi geçiyorsa, ilgili tutar ne beyan edildiyse bunun %3 oranındaki bir tutarı, ticari kayıtlarınızda, özel fonlar altında bir hesapta tutarak, ilgili tutarı, ilgili yılın sonuna kadar ister Teknokent bünyesindeki Kuluçka Şirketlere yatırım olarak, isterseniz de GSYF kapsamındaki şirketlere aracı kuruluşlar veya bankalar üzerinden yatırabilirsiniz. Yatırmazsanız, ilgili tutarın %25'i kadar Kurumlar Vergisi Re'sen tarh edilir.

Kaydır